OKUL ÖNCESİNDE AİLENİN EĞİTİME KATILIMI
Okul öncesi eğitim öncelikle
ailede başlamaktadır. Çocuğun kişilik gelişimi yönünden istenilen noktaya
ulaşması, etkileşim içinde olduğu farklı çevrelerin bu gelişime katkı derecesi
ile yakından bağlantılıdır. Bu nedenle çocuğun yakın çevresi olan ailenin, erken
yaşlardan itibaren çocuğun gelişimini ne denli destekleyebildiği ve onun
ihtiyaçlarına ne denli yanıt verebildiği önemlidir (İşmen ve Yıldız, 1996,
30).
Okul öncesi eğitim aynı zamanda
aile ile birlikte kurumlarda da verilmektedir. Bu nedenle okul öncesi eğitimin
yaygınlaştırılması ve verilen eğitimin sürekliliğinin sağlanması için okul aile
iş birliği şarttır. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan eğitim programları
ne denli kaliteli olursa olsun aile tarafından desteklenmedikçe çocuklarda
kalıcı davranış değişiklikleri sağlamak ve okul öncesi eğitimin hedeflerine
ulaşmak mümkün olamayacaktır. Bu iş birliğinde her iki tarafın da katılımının
sağlanması gerekmektedir (Kağıtçıbaşı, 1996, 25; Coleman ve Churchill, 1997,
144).
Okul aile iş birliğinin
başlangıcı için öncelikle okul öncesi eğitimcileri ailenin önemine
inanmalıdırlar. Aileyi dışlamak yerine, okul öncesi kurumda verilen eğitimin
aile tarafından desteklenirse kalıcı olacağını kabul etmeleri gerekir. Bu
nedenle, çocuğun kuruma kayıt olduğu andan itibaren aileyle rekabet içine
girmemek her anlamda iş birliğine hazır olmak hatta yardımlarını talep etmek
önemlidir. Çocukların gelişimi ve eğitimi bütüncül olarak okul, aile ve toplum
yaşamlarının bağlamları içinde düşünülmelidir (Kağıtçıbaşı, 1996, 25; Coleman ve
Churchill, 1997, 144; Pehlivan, 1997, 4).
Aile Katılımını
Planlama
Aile katılımı, anne babaların
çocukların gelişim ve eğitimlerine katkıda bulunmaları için organize edilmiş
etkinlikler bütünüdür. Aile katılımında, öncelikle ailenin çocukların eğitimi
üzerinde etkilerinin önemini benimseyerek, aileleri destekleyici, onları çocuk
gelişimi ve eğitimi konusunda eğitici ve çocuklarının eğitimine katılmalarını
sağlayıcı şekilde sistematik ve kurumsal eğitimle evdeki eğitimi paralelleştiren
bir yaklaşım sergilenmelidir. Aile katılımı, çocuğun okuldaki, aile içindeki ve
toplumdaki bütün yaşamlarını kapsayacak şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Planlamada okulun �Okulumuz ne tür bir aile katılımı programını
izlemelidir?� sorusunu yanıtlaması çok önemlidir. Yanıt, okuldaki
öğretmenlerin ve ebeveynlerin ilgilerine ve ihtiyaçlarına bağlı olarak
verilebilir (Morrison, 1998, 419; Coleman, 1997, 14; Hohmann ve Weikart, 2000,
85).
Okul aile iş birliği süreci,
ailelerin çocuklarını okula ilk kayıtlarını yaptırdıkları andan itibaren
başlamıştır. Böylece öğretmenlerin �aile katılımı programı felsefelerini� belirledikten sonra ellerinde, kayıtlar sırasında
edinilen çocuk ve aileye ilişkin temel bilgiler mevcut olacaktır. Çocuklar ve
aileler ile ilgili elde edilen bu ilk bilgiler, aile katılımı programının genel
çerçevesini oluşturacaktır.
Öğretmen, yıllık planda eğitim
programına; yeni eğitim yılında gelecek çocukların ve ailelerinin özellikleri ve
gereksinimlerinin ortalama olarak neler olabileceğini tahmin ederek ona göre
aile katılımının nasıl sağlanacağı (aile katılım etkinliğinin adı, tarihi,
konusu, varsa çağrılması düşünülen uzman konuk ve onunla ilgili hazırlıklar,
ebeveynin sınıfa katılımı ile ilgili yapılması gerekenler, veli toplantıları,
bülten tahtası, broşür, afiş hazırlıkları vb.) ile ilgili hazırlıklara ilişkin
açıklamalara yer vermelidir. Öğretmen, eğitim yılı içinde yapacağı
değişiklikleri değerlendirmede belirterek bunlara yıllık planında yer verebilir.
Çalışmaların detaylandırılması, ihtiyaç belirleme çalışmalarının sonuçlarına
göre yapılmalıdır (Kandır, 2002, 41).
Ailenin ihtiyaçlarını belirleme
çalışması, ailenin içinde bulunduğu süreçteki ihtiyaçlarını ortaya koymayı
amaçlamaktadır. Bu tür bir çalışma, hem aile üzerinde odaklaşmalı hem de her bir
aile üyesinin ihtiyaçlarını göz önünde tutan bir sistem içerisinde
planlanmalıdır. Kapsamlı bir ihtiyaç belirleme çalışması düzenlenirken, ailenin
ihtiyaçları kadar maddî ve manevî imkânları üzerinde de odaklanılmalı ve ikisi
arasında denge kurulmalıdır. Ayrıca, okul ve toplumun ihtiyaçları da bu aşamada
önemlidir (Ersoy, 2003, 125).
Aile Katılım
Etkinlikleri
Başarılı bir programın çeşitli
türlerde aile katılımını sağlama ve ailelere; dinleyici olma, evde görevi
üstlenme, program destekleyicisi olma, danışmanlık ve karar verici olma gibi
çeşitli rolleri verme özellikleri vardır. Her biri farklı yerlerde, farklı
materyaller ve kaynaklar gerektiren ve farklı sonuçlara yol açan aile katılımı
etkinlikleri şunlardır:
1. Bilgilendirme
Toplantıları
Bu katılım şeklinde, anne
babalar kendi çocuklarının gelişimlerini kolaylaştırabilmek için bazı bilgiler
alırlar. Bilgi desteği, grup toplantıları (konferans, seminer, panel, sohbet
toplantıları gibi) ve bireysel görüşmeler yoluyla yapılır. Bu yolla ailelerin,
çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili bilgilerinin artırılması ve anne babalık
yeteneklerinin desteklenmesi sağlanabilir. Toplantı konuları çocuk eğitimiyle
ilgili olabileceği gibi aile çocuk iletişimini artıracak, çocuklarla evde
yapılabilecek etkinlikler, oyuncak yapımı ve çocuk kitapları gibi konularda da
olabilir (Hohmann ve Weikart, 2000, 80; Ömeroğlu vd., 2003, 441).
2. Ev
Ziyaretleri
Ev ziyaretleri, ebeveynlerin
değerlerini, çocuğuna karşı tutum ve davranışlarını, çocuk ile ilgili
beklentilerini öğrenmek ve aileyi tanımak için kullanılan en iyi yöntemlerden
biridir. Öğretmen açısından güç olsa da çocukların evlerine yapılan ziyaretler
çok önemli eğitim fırsatları sunmaktadır. Öğretmenin ziyaretleri çocuk ve aileyi
daha iyi tanımasına fırsat vermektedir. Aile, ev ziyaretleri sırasında duygu ve
düşüncelerini daha rahat ifade edebilmekte, çocuk ise öğretmeninin kendisi ile
ilgilendiğini ve değer verdiğini düşünerek öz-saygısını geliştirebilmektedir
(Hildebrand, 1981, 449-450).
3. Ailelerin Sınıf İçi ve
Sınıf Dışı Etkinliklere Katılımı
Öğretmenler ve yöneticiler okul
öncesi eğitim programı ve çocuğun gelişimi hakkında ailelere bilgi sunmanın en
etkili yollarını düşünmek zorundadırlar. Ailelerin sınıf içi ve sınıf dışı
etkinliklere katılmaları, sınıf ortamında çocuklarını gözlemeleri program
hakkında bilgi edinmeleri açısından önemlidir. Kurulan iletişim biçimi ve
sıklığı farklılıklar göstermelidir (Morrison, 1998, 418).
4. Evde
Öğrenme
Öğretmenler, anne babalara
sınıftaki çalışmalarla koordineli olarak evdeki öğrenme etkinliklerinde
çocuklarına nasıl yardım edecekleri konusunda önerilerde bulunabilirler. Bu
öneriler zaman zaman sözel olabileceği gibi ilgi çekici bir şekilde hazırlanmış,
yapılacakları adım adım gösteren yazılı mesajlar şeklinde de olabilir. Bu yazılı
materyallerde, anne babaların çocukları ile birlikte yapabilecekleri
etkinlikler, oyunlar, tartışabilecekleri konu başlıkları, disiplin yöntemleri,
çocuk yetiştirme ile ilgili tutumlarını destekleyebilecekleri mesajlar yer
almalıdır. Ailelerle öncelikle eğitim materyali getirme konusunda çalışmalar
yapılarak bu tür ödevlere alışmaları sağlanabilir. Sonuç olarak anne baba
okuldaki çalışmalara teşvik edilir ve böylelikle çocuğuyla bir eğitimci gibi
etkileşime girer. Bu tür yapılan etkinliklerin ertesi gün öğretmen tarafından
sözel olarak ya da etkinliği kontrol ederek takibinin ve değerlendirmesinin
yapılması gerekir (Coleman, 1997, 16; Manning ve Schindler, 1997,
28).
5. Ailenin Kurum Programına
Katılımı
Aileleri çocuklarının eğitim
gördüğü sınıflara dahil etmek, aile katılım programının en önemli fakat aynı
zamanda en zor aşamalarındandır. Öncelikle öğretmen ailelere, sınıfta
çocuklarının neler yaptıklarını, çocuklarla nasıl iletişim kurduğunu, onlarla
nasıl konuştuğunu, hangi durumlarda yardım ettiğini, nasıl rehberlik ettiğini
gözleme fırsatı sunmalıdır. Bunun sonucunda anne babalar öğretmeni model alarak,
çocuk eğitimi konusundaki bilgi ve tutumlarını geliştirir ve evde çocuğunun
gelişimini nasıl destekleyebileceklerini öğrenirler. Anne babalar, sınıf
katılımı sırasında farklı özellikteki çocukların farklı yönlerini görerek
insanlara nasıl bir tutum geliştirecekleri konusunda deneyim kazanırlar. Aile
sınıfa katılımla kurumu, öğretmeni ve koşulları daha iyi görebileceği için
beklentilerinde gerçekçi olmayı öğrenir ve okula, öğretmene güven duyar (Coleman
ve Churchill, 1997, 145; Manning ve Schindler, 1997, 30; Gorham ve Nason, 1997,
24).
Aileler sınıf katılımına
ilişkin olarak önceden; uygulanan eğitim programı, katılımın ne şekilde olacağı,
çocuklarla nasıl iletişim kurulacağı, çocuklara hangi durumlarda nasıl rehberlik
edileceği, çocukların özel durumları vb. konularda bilgilendirilmelidir.
Öğretmen ve sınıfa katılacak olan aile bireyi önceden sınıfta yapacakları
etkinlikler üzerine planlama yapmalıdır.
Anne babalar her zaman
kişilikleri, maddî olanakları ve yaşam koşulları nedeniyle programa aktif olarak
katılamayabilirler ya da katılmak istemezler. Anne babalar bu konuda
zorlanmamalı, sınıf dışındaki etkinliklere katılmaları sağlanmalıdır. Öğretmen
ve anne-babalar birlikte çalışarak kendi yetenekleri, ilgileri ve kariyerlerini
kullanabilecekleri sınıf etkinlikleri geliştirmelidir (Coleman, 1997,
18).
Ailenin sınıfa
katılımı;
� Sınıfı ve uygulanan program etkinliklerini
gözleyerek,
� Evde veya okulda eğitim materyali
hazırlayarak,
� Kahvaltı, yemek ve oyunda rehberlik ederek,
� İnceleme gezileri veya kısa yürüyüşler gibi sınıf dışı
etkinliklerde öğretmene yardımcı olarak,
� Dosyalama, kayıt tutma, sınıftaki eşyaların korunması,
tamiri, gezi ve diğer etkinliklerde vb. konularda öğretmene yardımcı
olarak,
� Meslekleriyle ya da özel yetenekleriyle ilgili
konularda çocuklarla birlikte etkinliğe katılarak sağlanabilir (Bergman, 1990,
12-13; Coleman ve Churchill, 1997, 146; Hohmann ve Weikart, 2000).
6. Ailelerin Karar Verme
Sürecine Katılımı
Okul öncesi eğitim kurumlarında
ailenin programa başarılı bir şekilde katılması isteniyorsa kurumun amaçları,
politikası ve etkinlikleri hakkında karar verirken ailenin katılımı
gerekmektedir. Okul-aile birliklerinin okulla ilgili kararlarına, anne babaların
aktif olarak katılması büyük önem taşımaktadır. Öğretmenler, anne babaların
diğer anne babalarla etkileşimini desteklemek üzere; sohbet toplantıları, çaylar
ya da anne babalara birlikte yapmaları gereken sorumluluklar vermelidir. Bu tür
etkileşimler okul aile birliğine üyelikte birbirini temsil etmeyi
kolaylaştıracak ve bunu destekleyecektir. Bu yolla aileler, çocuğun eğitimini
etkileyen politikaların belirlenmesine, geliştirilmesine ve yerleştirilmesine,
ayrıca malî desteğin sağlanmasına, eğitim materyalleri ve kaynaklarının teminine
de yardımcı olacaklardır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder